“Tabağımdaki köfteyi yiyeceksem aç değilim, dolaptaki gofreti yiyeceksem açım.”
“Severek yesin diye neler yaptım hocam neler… Gün boyu aç geziyor benim çocuğum. Kurudu gitti. Bir bakar mısınız haline? Baktım isteyerek yemiyor, ben de bağırıyorum artık. Bir şey olacak diye korkuyorum inanın ki. Bir çocuk gün boyunca hiç mi bir şey yemez?”
Sevgili okuyucularım; okuduğunuz bu sözler dört yaşındaki kızında, yeme bozukluğu olduğunu ileri süren danışanımın ağzından çıkan sözlerdir. Bazı evlerde yemek yeme saatlerinde bağırma sesleri duyulabilir. “Yiyeceksin! Yemeyeceğim anne!” “O tabak bitecek! Bitmeyecek anne!” Çocuğumuz sanki onun kötülüğünü istiyormuşuz gibi söylediğimiz hiçbir şeyi dinlemez. Ebeveyn ile çocuk arasındaki yemek savaşını ya anne-baba kazanır ve bunun sonucunda tabaktaki köfte çocuğun ağzına zorla tıkılmıştır. Ya da yemek yememek için amansız mücadele veren çocuk kazanır. Aç kalarak ve yorgun düşen çocuğumuz masadan ayrılmış ve yerde uyuya kalmıştır.
Bazı çocuklarda “Pika” dediğimiz, yenilmemesi gereken şeyleri yeme alışkanlığı vardır. Örneğin; kağıt koparıp yemek, toprağı ağzına almak gibi. Anne-babası her ne kadar “Çek onu ağzından!” dese de çocuk büyük bir keyifle çoktan uğurlamıştır onu midesine.
Yukarıda bahsettiğimiz durumlar söz konusu olduğunda; anne-babalar olarak çok çaresiz kaldığınızı, çocuğunuza ulaşamadığınızı hissedebilirsiniz. Böyle anlarda bir uzman desteği alarak çözüme kavuşabilirsiniz.
İletişim