Sevgili anne-babalar; kurallara uymak, sorumluluklarını yerine getirmek ve söz dinlemek konusunda itirazcı bir tutum sergilemek her çocuğun mizacında olan bir tutumdur. Doğuştan hareketli olan, kabına sığamayan, kımıl kımıl olan çocuklar olarak ifade edebileceğimiz “dürtüselliği fazla olan çocuklar”da ise bu tutumla daha fazla karşılaşmanız muhtemeldir.
Dürtüselliği fazla olan çocuklarda “karşılıklı güç mücadelesine girişilmemeli”, “Sabırlı-ısrarcı ve yaratıcı disiplin anlayışı” uygulanmalıdır.
Sevgili anne-babalar dürtüselliği olan bir çocuğunuz var ise, öncelikli olarak çocuğunuzun yaşantısını düzene sokacak “rutinler” oluşturmalısınız. Örneğin; çocuğunuzun uyuma-uyanma, yemek yeme, oyun oynama, dijitale maruz kalma (tv izleme, tablet oynama, telefonda youtube izleme v.b.) gibi aktivitelerin her gün aynı saatte yapılıyor olması mühimdir.
Sevgili ebeveynler; çocuğunuzun uygulamasını istediğiniz ve uygulamasında zorlandığı davranış hakkında tablo oluşturarak olumlu davranışı pekiştirme-olumsuz davranışı söndürme çabasına girişmelisiniz. Peki bu tabloyu oluştururken nelere dikkat etmeliyiz? Gelin birlikte bakalım:
- Bir kural koymuşsanız ve yapmadığı halde yaptırım uygulama kararı almışsanız buna uygun hareket etmelisiniz. Örneğin; çocuğunuz ailecek oturduğunuz masada yemek yemek istemiyor ve tv karşısında yemek yemek istiyor. Kuralınız; ailecek masaya oturduğunuzda çocuğunuzun yemeğini sizinle birlikte masada yemesi. Bunu yapmadığı zamanki yaptırımınız; yatmadan önce izlediği çizgi filmini izlememesi.
- Orantısız ve aşırı disiplin uygulamaları yapılmamalıdır. Sevgili anne-babalar; kuralların oluşturulması ve uygulanması sürecinde karşınızdakinin bir çocuk olduğunun ve de özellikle dürtüsel bir çocukla muhatap olduğunuzu unutmamalısınız. Koymuş olduğunuz kurallar çocuğunuzun gelişim özelliklerine uygun olmalıdır.
- Bu süreçte çocuğunuzda yalan söyleme davranışları ile karşılaşabilirsiniz. Genel olarak yalan söyleme; anne-babası tarafından baskı altında olan, anne-babasından korkan çocuklarda kendini korumak amacıyla gerçekleştirilen bir davranıştır. Dürtüselliği olan çocuklarda gözlemlediğimiz yalan söylemenin sebebi biraz farklıdır. Bu çocuklar sorumluluklarından kaçmak, görevlerini yerine getirmemek için yalan söyleyebilirler. Örneğin; okuldan gelen dürtüsel çocuğumuza “Bugünkü ödevlerin neler?” sorusunu sorduğumuzda “Öğretmenim bugün ödev vermedi.” cevabını alabiliriz. Çocuğumuzda yalan söyleme davranışı ile karşılaştığımızda, “Çocuğum neden yalan söylüyor olabilir?” sorusunun yanıtını bulmaya çalışmak önemlidir. Yalan söylediğini fark ettiğiniz an; çocuğunuzun anlayacağı bir dil kullanarak bu durumun doğru olmadığını, böyle davranmaması gerektiğini, bunun yerine doğruyu söylemesi gerektiğini çocuğunuza ifade etmelisiniz. Doğruyu söylediği her an yapmış olduğu bu davranışı sarılarak, gülümseyerek, aferin diyerek pekiştirmelisiniz.
- Dürtüsel çocuğunuz sizi ciddiye almıyor olabilir. Sevgili anne-babalar; üzerinde durduğunuz kurallar hakkında ebeveyn olarak yeterince ciddiyetle durmuyor olabilirsiniz. Ya da çocuğunuzun tahammül edilmesi zor davranışları karşısında, sabırlı olamadığınızı, öfkelendiğinizi, çileden çıktığınızı çocuğunuza hissettiriyor olabilirsiniz. Ya da uzlaşmakta zorlandığınız an kuralları rafa kaldırıyor olabilirsiniz. Sevgili ebeveynler unutmayalım ki; uygulamaların süreklilik göstermesi gerekmektedir. İstediğimiz an kuralları değiştirmemeliyiz.
- Dürtüsel çocuğunuz her şeye karşı çıkıyor olabilir. Çocuğunuz kendisine uygun olmadığını düşündüğü kural karşısında kızgınlık gösteriyor, öfke krizine giriyor olabilir. Burada ebeveyn olarak “Çocuğunuz üzerindeki beklentileriniz, uygulamaya çalıştığınız kurallar acaba gerçekçi mi? Yaptırımlar ağır mı?” sorularının cevabı hakkında düşünmeniz oldukça kıymetlidir. Bununla birlikte çocuğunuzla hissettiği duygular hakkında konuşabilirsiniz.
- Dürtüsel çocuğum beni dinlemiyor. Ebeveyn olarak olumsuz tutum takınarak, sorunlara fazlaca odaklanıyor olabilir misiniz? Ya da çocuğunuzla kurduğunuz ilişki sadece kural koymak ve yaptırım uygulama çerçevesinde mi gerçekleşiyor?
Sevgili ebeveynler; dürtüsellik endişe edilecek ya da “Çocuğum acaba hiç düzelmeyecek, hep böyle devam mı edecek?” gibi düşünülmesi gereken bir hastalık/tıbbi rahatsızlık değildir. Sadece ebeveyn kontrolü ile yaşam düzeninin değiştirilmesi ve aceleci davranmayarak zamanla her şeyin yoluna gireceği inancına sahip olarak düzene girecek olan bir bozukluktur. Unutulmamalıdır ki; ailelerin tutumu ile dürtüsellik artar ya da azalır.
Dürtüselliği olan çocuklar emek harcanması gereken zor çocuklardır. Emek harcanması gereken bu süreçte anne-baba işbirliği içerisinde olmalı, ailede bulunan diğer kardeşler ihmal edilmemelidir.
Kural koyma ve uygulama konusunda ödül tablosu yapabilir, bu tabloyu evinizin görünen bir kısmına örneğin buzdolabına, çocuğunuzun odasının duvarına asabilirsiniz. Olumlu davranışları çocuğunuza öğretmeli, çocuğunuz bunu her yaptığında onu tebrik ederek olumlu davranışlar yapmasını teşvik etmelisiniz.
Dürtüsel çocuğunuza karşı kullanacağınız dil de oldukça önemlidir. Çocuğunuzun anne-babasını sürekli gözlemlediğini ve örnek aldığını düşünürsek aile içinde anne-babanın birbirine karşı kullandığı dil de oldukça önemlidir. Örneğin; “Salondaki oyuncaklarını topla.” demek yerine “Ben salonumuzu düzenlerken sen de bana yardımcı olmak ister misin? Koltuğun önündeki oyuncaklarını toplarsan bana çok büyük bir yardım etmiş olursun.” diyebiliriz.
Anne-babalar olarak çocuklarımızın olumsuz yanlarını görmeye, onları bulmaya çalışmamalıyız. Çocuklarımızın; büyüklenmeci bir tavır takınarak onları devamlı eleştiren bir ebeveyne değil, onları gözlemleyen olumlu yaptığı davranışları pekiştiren ve bu konuda da samimi olan ebeveynlere ihtiyacı var.
Bütün bunlar sonucunda “Kontrolcü Aile Sistemi”nden “Demokratik Aile Sistemi”ne geçiş yapmış oluruz ve çocuğumuzun çözüm sürecine katkımız olmuş olur.